fener

fener Rum.

a. 1. Saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı: “Sigara içilmeyecek, kibrit, fener yakılmayacaktı.” -Ö. Seyfettin. 2. Gemilere yol gösteren ışık kulesi: “Deniz, bu Japon fenerinden dökülen ışıklar altında ıslak parıltılarla, yanıp sönüyor.” -Y. Z. Ortaç. 3. Askı.


fener

Uçurtma.


fener

Eski meddahların, tuğlarının dibine yaydıkları örtü üzerine koydukları fener. Bu fenerin öykü sırasında yanması gerekirdi. Fenerini yakmış olan meddah böylece öyküye başlayacağını belirtmiş olurdu.

Mimarlık) Kimi yapıların kubbe ve damlarında içeriye ışık vermek için yapılmış, çevresi pencereli, bacaya benzeyen, üstü kapalı bölüm. a. bk. dam penceresi.

a.) Sinema (Türkiye'de) Sinemaların önyüzlerinin büyük bölümünü kapsayacak boydaki ası.


fener

1. Değirmenlerde üst taşın baltacığma bağlı olan ve buğdayın taşlar arasına dökülmesini sağlayan kafes biçiminde bir araç. 2. Saat çarklarının bir ucunda bulunan kalın dişli. (-Bursa)


Fener

Samsun ili, Bafra ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


fener için benzer kelimeler


fener, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca, f harfi ile başlar, r harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'f', 'e', 'n', 'e', 'r', şeklindedir.
fener kelimesinin tersten yazılışı renef diziliminde gösterilir.