kesim
a. 1. Kesme işi. 2. Bölüm, parça, kısım, sektör: Oyunlar aruz ve hece olmak üzere iki kesime ayrılmıştı. -M. And. 3. Bölge. 4. Kesme zamanı: Ders kesimi. 5. İşaretlenmiş belli yer: Gemi, su kesiminin üstünden yaralandı. 6. Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim verme işi, fason. 7. tar. Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi, mukataa. 8. hlk. Boy bos, endam. 9. hlk. Pazarlık, anlaşma.
kesim Fr. Section
kesim
1. Pazarlık, anlaşma. 2. Son söz : Bunun kesimi neyse onu söyle. 3. Oranlama, tahmin. 4. Yazın inek ve koyunu ürününü paylaşmak üzere bakıcıya vermek : Bu yaz inekleri kesime vermiyeceğiz.
kesim
1. Biçim : İri kesimli. 2. Boy boş.
kesim
1. Kadar, derece : Ufacık çocuk bu kesim dövülür mü? 2. Bölüm, kısım.
kesim
Sel yarıntıları.
kesim
Dört dönümlük toprak alan.
kesim
Belli, kesin ücret.
kesim
Ürün kaldırma mevsimi.
kesim
Gelinliğin kesim günü
kesim
2. Değer, eder. 3. Ücret.
kesim
Beden yapısı: Kesimleri yiri bi uşak.
kesim
Sözleşme, nikâh, kesim kesmek
kesim
Sözleşme. || kesim kesmek: sözleşmek || kesim nikah: evlenen kız için oğlan tarafıyla yapılan ödeme anlaşması
kesim
Mihr, düğün öncesi iki tarafın alınacak takı üzerinde anlaşması
kesim
Kesim, kesme
kesim İng. segment
Bir izlenceyi oluşturan, bir ölçüde birbirinden bağımsız çalışabilen yordamlardan her biri. Kesimlerin tümü sürekli olarak bellekte bulundurulabilir ya da daha az bellek sığası kullanmak bakımından, sürekli olarak bellekte bulunan bir ana kesimce çağrılan yerpaylaşır kesimler tanımlanır.
kesim İng. sector
kesim İng. segment
kesim
fasıl (bk. ayırım).
kesim İng. sector
Bir ekonomide üretim, mülkiyet yapısı, kayıt altına alınma gibi ölçütler dikkate alınarak benzer özelliklere göre sınıflandırılan bölümlerin her biri.
kesim İng. cutting, breaking down
Sinema Bir filmin kaba kurgusuna hazırlık olarak kesilmesi işi.
kesim Osm. Mukataa
1. Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi. 2. Osmanlı İmparatorluğunda Tuna kuzeyindeki ülkeler ile Irak ve Basra halkının tüm vergiler yerine toptan ödedikleri vergi.
kesim
bk. meclis.
kesim
bk. kesme.
kesim Osm. kıta
1. Bir koşuğun 3,4 ve daha çok dizeli bölümü. 2. Dört dizeli bir divan koşuğu biçimi. Genel olarak ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı, birinci, üçüncü dizeleri özgürdür. Birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olanlar da vardır. Altıncı, onuncu dizeye dek uzamış olanlar da bulunur.
kesim
1. İki taraf arasında kararlaştırılan şey. 2. Şekil, biçim, endam. 3. Kısım, parça. 4. Muayyen bir vergi
Kesim Köken: T.
Cinsiyet: Erkek 1. İki taraf arasındaki kararlaştırılan şey. 2. Biçim, endam, boy bos. 3. Bölüm, parça. 4. Yeryüzündeki sel yarıntıları. 5. Ürün kaldırma mevsimi.
Kesim
Osmaniye ili, Kadirli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kesim Fr. Section
kesim için benzer kelimeler
kesim, 5 karakter ile yazılır. Ayrıca,
k harfi ile başlar, m harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'k', 'e', 's', 'i', 'm', şeklindedir.
kesim kelimesinin tersten yazılışı misek diziliminde gösterilir.