katı
(I) sf. 1. Sert, yumuşak karşıtı: Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu. -F. R. Atay. 2. mec. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim: Katı yürekli. Katı davranış. 3. mec. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan. 4. fiz. Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp. 5. zf. esk. Çok, aşırı derecede: Susadım ol dem hararetten katı / Sundular bir cam dolusu şerbeti -Süleyman Çelebi.
II) a. hay. b. Taşlık.katı Fr. Dure
katı Fr. Solide
katı
Çok, pek, fazla.
katı
Sert dönemeçli, girintili yol.
katı İng. gizzard
Çeşitli omurgalı veya omurgasız hayvanların sindirim kanalı üzerinde bulunan ve besinin öğütüldüğü kaslı bölge. Taşlık.
katı İng. solid
katı
bk. katı hal.
katı İng. solid
Atom, yükün ya da moleküllerin, aralarındaki etkileşimlerle oluşturduklarl örütlerde belirli biçim ve oylum kümelerinde toplandıkları, dolayısıyla ancak titreşim yapabildikleri evre. (Cam, zift gibi özdekler, görünüş benzerliklerine karşın örüt yapılı olmadıklarından kati durumda sayılmazlar.)
katı İng. solid
Atom, molekül veya iyon gibi yapı taşlarının bağıl konumları sabit olan maddelerin fiziksel hali.
katı İng. solid
bk. katı oyut.
katı İng. solid
Düzgülü koşullarda, üçboyutlu oylumsal özelliğini sürdüren ve ancak basınç ve sıcaklığın değişmesi ile biçimini değiştiren ya da sıvılaşan özdek.
katı Osm. sulb
(fizik, kimya, coğrafya)
katı Fr. gésier
(taşlık) (biyoloji)
katı İng. gizzard
(anlamdaş. taşlık,): Çeşitli hayvanların sindirim kanalları üzerinde bulunan kaslı bir öğütücü mide.
katı
1. Çok, çok ziyade, pek, şiddetli, iyice, sıkı, sıkı sıkı, gayret. 2. Ağır, acı. 3. Haşin, şiddetli, sert, kırıcı
Katı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek 1. Çok, pek, fazla, yeğin. 2. Ağır. 3. Haşin, sert, kırıcı.
katı için benzer kelimeler
katı, 4 karakter ile yazılır. Ayrıca,
k harfi ile başlar, ı harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise,
'k', 'a', 't', 'ı', şeklindedir.
katı kelimesinin tersten yazılışı ıtak diziliminde gösterilir.